Günlerden bir gün belki de bugün bir nehir yatağını değiştirir saat akar, insan izler, Tanrı durur ve ben gururla taşırım sırtımda yaşama yükünü sevgilim bir atkı örer ben giyemeden ölürüm yazılmış bir şiire yazılmış son şiir derler başka şiir gelmez ardından insanlar bunu gülerek anlatır dernek toplantılarında, tv şovlarında bu şiir elimdeki, şiirin sonudur ve bundan kelli şiir ölmüştür der meczup kelin biri alışılmışı yırtan bir alkış kopar mütedeyyin bir halk fırtınası peyda olur sabahında
hakikat bölünür binlerce kez müspet olanlara ağıtlar yakılır...
kadının çanta, erkeğin metro olduğu o çağda kadının yenisini alırlar, erkeğin yenisi gelir hiçbir kadın atkı örmez artık sevdiğine atkı bekleyen erkekler de ölmez mesela er kimseler sevmeye de cesaret bulamazlar insanlığın yüzleri tanınmaz resimleri okunmaz haldedir
buyrun dostlar, menkul kıyamet senaryomuza bir nehrin yatağı değişti diye yaşandı tüm bunlar atkı örmeyi bilmeyen endüstriyel bir hatun yalnız ihtiyacı var diye inandı Tanrı'ya erkeklerin yenisi gelmesin, kadınlar ucuza alınmasın diye seferber oldu tüm uluslar ve bir şiir yazdılar gece yarısı metronun son seferiydi, çantalar ateş pahası bilinç aktı, insan durdu, Tanrı izledi
günlerden bir gün belki de bugün bir nehrin doğduğu gündür asla bilemez niçin doğduğunu o niçin aktığını durmaksızın ancak akıp gitmenin meşruluğu ikna edecek onu aynı herakleitos'u yıkamaya
ve ben o muazzep nehrin kızgın sularında
atkısız öleceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder